GAZIANTEP


               Güneydoğunun Gazisehri

                         GAZIANTEP


Gaziantep, eski ve halk arasındaki adıyla Antep, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık sekizinci şehri. 2014 itibarıyla 1.889.466 nüfusa sahiptir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sanayi ve gelişmişlik bakımından birincidir.

Nüfusu: 1,556 milyon

Yüksekokullar ve Üniversiteler: Gaziantep Üniversitesi, Zirve Üniversitesi, Central Turkey College, Gazikent University.

Gaziantep’in Tarihçesi

Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva ve Akdeniz arasında bulunuşu güneyden ve Akdeniz`den doğuya, kuzeye ve batıya giden yolların kavşağında oluşu, uygarlık tarihine ve bugüne yön vermiştir. Bu nedenle Gaziantep tarih öncesi çağlardan beri insan topluluklarına yerleşme sahası ve uğrak yeri olmuştur. Tarihi İpek Yolunun da buradan geçmiş olması ilin önemini ve canlılığını devamlı olarak korumasını sağlamıştır.

Gaziantep`in tarih devirleri Kalkolitik, Paleolitik, Neolitik dönemler, Tunç Çağı, Hitit, Med, Asur, Pers, İskender, Selefkoslar, Roma ve Bizans, İslam-Arap ve İslam-Türk devirleri olarak sıralanabilir. Bu dönemlerin izlerini günümüzde de açık bir şekilde görmek mümkündür.

Ayıntap olarak bilinen eski kent, bugünkü Gaziantep`in 12 km. kuzeybatısında Dülük Köyü ile Karahöyük Köyü arasındadır. Yapılan arkeolojik araştırmalarda taş, kalkolitik ve bakır dönemlerine ait kalıntılara rastlanmış olması yörenin Anadolu`nun ilk yerleşim alanlarından birisi olduğunu göstermektedir.

I. Dünya Savaşı sonunda, Gaziantep önce İngilizler daha sonra da Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Gaziantep Savunması, Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihimizde yiğitlik. kahramanlık ve fedakarlığın ulaşılmaz abidesi olmuştur. Gaziantep Savunması, eşsiz kahramanlığı ile hem kendini hem de Güneydoğu Anadolu`yu düşman işgalinden kurtaran bir halk hareketi, milli birliğin ve benliğin bir şahlanışı olarak tarihteki yerini almıştır.

Adının Kaynağı

Eskiden Ayıntap olarak adlandırılan Gaziantep, adını tarihin derinliklerinden. sıfatını ise Milli Mücadeledeki kahramanlıklarla dolu müdafaasından almıştır.

Eskiden Ayıntap ve Aynitap adıyla yazılır, geniş halk kitlesi tarafından ise Antep ve Entap olarak söylenirdi. Gaziantep`in yetiştirdiği ünlü ilim adamı tarihçi Bedrüddin Ayni`nin ifadesiyle Gaziantep`in eski adı ve asıl adı “Kala-ı Füsus"tur. "Kala-ı Füsus" yüzük kalesi demektir.

Bir başka rivayete göre buranın halkına zulüm eden Ayni adında kötü bir hakimi varmış. Bir çok uygunsuz işler yaptıktan sonra ettiklerine pişman olmuş, tövbe etmiş ve yörede yaşayan halk tarafından "Ayni tövbe etti" denmiştir. Daha sonra Ayni tövbe, Ayıntap olarak kalmıştır.

Bir başka rivayete göre ise Ayıntap adını suyunun güzelliğinden ve bolluğundan almıştır. Ayın: pınar, kaynak ve suyun gözü anlamındadır. Tap ise: parlak ve güzel anlamındadır. Bundan dolayı ayıntap güzel pınar ve güzel kaynak manasına gelmektedir. Yine Tap: güç ve takat anlamına da gelmektedir. Şehre suyunun bolluğundan dolayı bu isimin verildiği söylenmektedir.

Bir başka rivayette ise şehrin eski adının Hantap olduğu söylenir. Tap: güç, takat ve arazi anlamında da kullanılmaktadır (Kelime tap ve tapkır olarak Gaziantep`in köylerinde halen kullanılmaktadır). Buna göre Hantap; han toprağı manasına da gelmektedir. Hantap zamanla Antap ve Antep olmuştur.

Kurtuluş Savaşı`nda halkın göstermiş olduğu üstün kahramanlıklar sebebiyle şehre 8 Şubat 1921 tarihinde T.B.M. Meclisi tarafından "GAZİ"lik ünvanı verilmiştir. Layiha-i Kanuniye`nin l. Maddesi "Ayıntap livası merkezi olan Ayıntap kasabasının namı Gaziayıntap`a tahvil olunmuştur." Böylece de Antep, Gaziantep olmuştur.

Gaziantep Müzeleri


a)Hasan Süzer Etnografya Müzesi:
       Müze binası ana kaya içine oyulmuş mahsen üzerine üç kattan oluşmaktadır. İkisi anayoldan diğeri ara sokağa açılan üç girişi vardır.
Ön cephedeki 
işlemeli büyük kapıdan “Hayat” adı verilen avluya, küçük kapıdan ise “Selamlık” denilen bölüme geçilmektedir.
Bina içerisinde Antep savunmasında kullanılan silahlar, savaş araçları, belgeler, kahraman ve şehitlerin fotoğrafları ayrı bir bölümde 
sergilenmektedir. Müzede yer alan diğer bölümler günlük yaşamdaki fonksiyonlarına göre yörenin eşyası ile donatılmış, mankenlerle teşhire canlılık ve gerçekçilik verilerek geçmiş hayatı günümüzde bizlere sunmaktadır. İlimize gelen yerli ve yabancıların hayranlığını kazanmış bir müzemizdir.

b) Gaziantep Arkeoloji Müzesi

Şehrin merkezinde gerek ihtişamı ve heybetiyle, gerkese bir sır gibi gizlediği tarihi ile dikkati çeken kale, ilimizin en önemli kültür varlıkları arasında yer alır. Kalenin ne zaman ve kimler tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmemekle beraber, kalkolitik dönemden itibaren iskan edildiği bilinmektedir. Restorasyon çalışmaları devam eden kale , çok istenilmesine rahmen ne yazık ki yabancılar tarafından gezilememektedir.
Müze, neolotik dönemden kemik ve keramik parçaları kalkolotik ve

bronz çağa ilişkin çeşitli eşyaları, figürinleri, Hitit çivi yazılı tabletleri

, mühürleri, Urartu, Hitit, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait çeşitli eserleri bünyesinde sergilemektedir.
Gaziantep Kalesi
 Şehrin merkezinde gerek ihtişamı ve heybetiyle, gerkese bir sır gibi gizlediği tarihi ile dikkati çeken kale, ilimizin en önemli kültür varlıkları arasında yer alır. Kalenin ne zaman ve kimler tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmemekle beraber, kalkolitik dönemden itibaren iskan edildiği bilinmektedir. Restorasyon çalışmaları devam eden kale , çok istenilmesine rağmen ne yazık ki yabancılar tarafından gezilememektedir.
CAMİLER
 Hemen hepsinin yapımında kesme taş kullanılan Gaziantep Camileri plan ve süsleme bakımından farklıdır. Türk Memlukları devrine ait (1357) tarihli Boyacı camii en eski camidir. Yine Osmanlılardan kalan Ömeriye Aliyyünnacar ve Eyyüpoğlu camilerinin orijinal şekilleri Memluklar devrine aittir. Tarihi camilerimizden ilimize gelen yerli ve yabancılar tarafından gezilen yerlerimizdir.
HANLAR ve BEDESTENLER
Hanlar, Gaziantep’e gelen yabancıların mutlaka gezdikleri ve hayran oldukları tarihi yerlerimizdir. Bunlardan Anadolu Hanı ile Güven Hanı restore edilmiştir.Diğer hanlardan gezilebilenler ise ; Tuz Hanı, Millet Hanı, Belediye Hanı, İncioğlu Hanıdır. Binlerce yıldır ticaretle uğraşan kette bir çok çarşı ve bedesten vardır. 1781 tarihinde yaptırılan 5 kapılı, 80 dükkanlı Zincırli Bedesten halen hal olarak kullanılmaktadır. Yine Hicri 1281 yılında yaptırılan 72 dükkanlı Kendirli Bedesten de çarşı olarak kullanılmaktadır.
BELKIS (ZEUGMA)
Nizip ilçesinin 10 km. kuzey doğusunda yer alan antik kentte yapılan kazılardan buranın Helenistik, Roma ve Bizans döneminin önemli bir lejyon şehri olduğu tespit edilmiştir. Belkıs M.Ö. I. Yüzyılda bölgede egemen olan Kommegene Krallığının dört büyük şehrinden birisidir.
Antik kentte, Fırat Nehrine bakan yamaçlarda zenginlere ait evler ve bu evlerin tabanında çok sayıda mozaikler bulunmuştur. Nekropolde bulunan çok sayıdaki kaya mezarlardan ise mezar stelleri heykeller ve insan iskeletleri elde edilmiştir.
Yöresel Yemekleri
Gaziantep mutfağı genel olarak doğu ile batı kültürünün ortasında çıkmış kendine özgü bir yere sahiptir
ÇORBALAR
Bazı çorbalarda vardır ki bunlar sadece bu yöreye aittir. Bazı çorbaları şöyle sıralayabiliriz. Ekşili Kırmızı Mercimek Çorbası, Süzme Kırmızı Mercimek Çorbası, Alaca Çorba, Yoğurtlu Dövme Çorbası, Maş Çorbası, Antep Tarhana Çorbası, Maşhor Çorbası, Öz Çorba, Keme çorbası, Un Çorbası, Yoğurtlu Un Çorbası, Yoğurtlu Lebene Çorbası, Yoğurt Çorbası, Süt Çorbası, Düğün Çorbası, Şafak Çorbası, Soğan Çorba, Aşir Çorbası, Muni Çorba.
ANAYEMEKLER
Yemekler genelde etli ve bol yağlı olarak yapılır. Ana yemekleri de etli yemekler, Sebzeli yemekler, Yoğurtlu Yemekler ve kebaplar olarak ayırmamız gerekir.
Etli yemekler; Ekşili Taraklık, et kızartma, Et Sarması, Kuveysal, Darap Gatel, et Paça, Mardındella, Rulo Köfte, Yufkalı Paça, terbiyeli Köfte, Ciğer kavurması, Ciğertavası diye sıralayabiliriz. Üzerinde özel olarak durulması gereken bol baharat ve sarımsaklı Beyran tadılması gereken bir yemektir.
YOĞURTLU YEMEKLER
Yoğurtlu Yemeklerin başında Yuvarlama gelir, Yuvarlama hem 
Ramazan için hem de bayram için hazırlanır. Hazırlanışı zor olduğu için mahalle kadınları bir araya gelip yardımlaşarak Yuvarlamayı hazırlarlar. Yuvarlama iftar sofralarını süslediği gibi Bayramda her evde mutlaka yapılan bir baş yemektir.Yuvarlama yanında yoğurtlu yemek olarak; Sarımsak Aşı, Şiveydiz, Acur Muntaniyesi, Yoğurtlu Keme, Yoğurtlu Bakla gibi yemekleri de görmemiz mümkün.
KEBAPLAR
Kebaplar ise Gaziantep mutfağının vazgeçilmezlerindendir. Ciğer ve Izgara Piliç Baharatı, Terbiyeli tike Kebabı, Altı Ezmeli Tike Kebabı, Patlıcan Kebabı, Torbada Patlıcan Kebabı, Kıyma Kebabı, Sebze Kebabı, Patates Kebabı, Sarımsak Kebabı, Frank Kebabı, İslim Kebabı, Koç Kebabı, Bamya Kebabı, Simit Kebabı, Keme Kebabı belli, Soğan kebabı başlı kebaplardır.
       Başka bir yerde göremeyeceğiniz Gaziantep yöresinde yapılan meyveli kebaplarda vardır. Gazianteplilerin kebap yapmalarını damak zevkine mal etsek de, asıl meselenin meyve yemek olmadığı meyvelerin et yemek için bir bahane olduğunu görürüz. Bakın sofralara hangi meyveler yemek olarak giriyor. Elma Kebabı, Armut Kebabı, Yenidünya Kebabı, Vişne Kebabı, Armut Kebabı, Şeftali Kebabı.
PİLAVLAR
Yemeklerin yanında Gaziantep pilavları da iftar sofrasının vazgeçilmezlerindendir. Etli Pilav, Firik Pilavı, İç Pilav, Sebzeli Pilav, Meyveli Pilav, Mercimekli Pilav, Kıtmalı Bulgur Pilavı, Sebzeli Bulgur Pilavı, Lolazlı (börülce) Pilav yörenin güzel pilavlarındandır.
KÖFTELER
Sofralarda soğuk olarak yenilen ve vazgeçilmezlerinden biriside köftelerdir. İçli Köfte, Sini Köftesi, Topaçlı Köfte, Maltıhalı Köfte( Kırmız Mercimek) Ekşili Ufak Köfte, Haveydi Köftesi, Omaç yörenin en güzel köftelerindendir. Özel günlerde çiğ köfte yemek misafire ikram etmek güzeldir.
TATLILAR
Gaziantep tatlıları ile de meşhur bir şehirdir. Özelliklede tereyağlı fıstıklı baklavası ile her yerde bilinir. Bu tatlı kültürü mutfaklara da yansımış, evde özel yapılanlarda vardır. Haytalla, Sütlaç, Zerde, Peynirli Un Helvası, Guymak tatlıları evde yapılanlardan bazılarıdır.
    Ayrıca başka şehirlerde görmeye alışık olmadığımız bir olay daha vardır. Gaziantepliler çoğu yemeklerini fırınlara hazırlayıp yada kasapta hazırlatıp gönderirler. Yemekler bu sebeple fırınlar da pişer.
Her pide fırının yanında mutlaka bir Manav, bir kasap vardır. Fırın, Kasap, Manav üçlüsü Gaziantep’te ayrılmaz üçlüdür.
Yöresel Oyun Çeşitleri
HALK OYUNLARI
Halk oyunları bakımından Halay bölgesi içerisindedir . Halaylar oyuncuların yarı halka biçiminde birbirlerine tutunarak oynadikları oyunlardır.Kadın ve erkeklerin birlikte dans ettiği bu yöremizde hasat sonunda yapılan eğlenceler işlenmektedir. Melodik yapısı zengin olan bu yöremizde danslar zaman zaman ağır,zaman zaman da çok ritmiktir. Türkmen bölgesi olan Gaziantepte oyunlar ayrı ayrı diziler halinde de oynanmaktadır. Gaziantep gerek kız erkek giysileri ve aksesuar bakımından çok zengindir.Leylim Halayları, Kaval, Düdük, Tef ve bir türkücüden oluşan müzik grubunun eşliginde yürütülür.

OYUN ÇEŞİTLERİ:

 Dokuzlu, Oguzlu, Çepikli-Çibikli (Havarisko da denir. ), Kırıkhan, Ağırlama, Fatige demune, Mani, Sirin Nar, Mendilli, Leylim,Meryem, Mermere, Kaba, Tam Kaba, Kirikcan, Çobanbeyli, Nahsani, Barak Halayi ya da Barak iki Kamis oyunu, Üçürdüm.
          GAZİANTEP YÖRESİ KIYAFETLERİ

Yazar: Emre BAHAR

0 yorum: