ULU ÖNDERİMİZİN BİLİNMEYENLERİ

ULU ÖNDERİMİZİN   
    BİLİNMEYENLERİ

Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizler için yaptıkları,ülkemiz için başardıkları ortada. Yıllarca belirli  bilgilerinin verildiği özel hayatına derinliklerine inilemeyen ulu  önderimizin farklı yönlerine değinelim istiyorum biraz . Aslına bakarsanız bilmediğimiz ve hiç öğretilmediğini sonradan  anlayıp şaşırdığımız önemli bir konudan başlamak istiyorum . Atatürk’ün doğum tarihi . Bu konu hakkında birçok söylentiler vardır kimi kaynaklarda ulu önderimizin doğumunun Ocak ayında olduğu söylenir. Fakat atamıza bir gün sorulduğu zaman 19 Mayıs cevabını vermiştir kuşkusuz bu cevabı neden verdiği ortada onun tek varlığı olan ve hayatını adadığı Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş ve kuruluşunun ilk mücadeleye başlanış tarihiydi ve o bu günü doğum günü olarak görüyordu. Bazı yabancı kaynaklarda ise Ocak ayının sonlarına doğru bir Cuma akşamı doğduğu söylenir . İkinci bilinmeyen ise annesi Zübeyde hanımdır  . Atatürk Zübeyde hanımın ikinci evliliğinden olan çocuğudur . Ulu önderimizin en sevdiği renk şafak pembesiydi . en sevdiği yemek pilav üstü fasulye idi. Atamız lacivert rengini pek sevmezdi takım elbiselerinin hiç birinde lacivert rengini kullanmazdı genelde siyah olurdu ve atamız gömleğinin desenini kendisi belirlerdi yani gömleklerinin tasarımı kendisine özeldi . Atatürk’ün bir köpeği vardı ve adı Fox’du . Diğer yandan atının adı da Sakarya idi. Bir garip bilgi ise atamızı kan tutması. Ömrünün büyük bir çoğunluğunu cephelerde geçirmiş savaşlarda düşmanla göğüs göğse savaşan atamızı savaş alanı dışında kan tutuyordu . Ata lafını pek sevmezdi kendisine ilk defa Türk Dil Kurumu başkanı Atatürk demiştir ve bu çok hoşuna gitmiştir . Ulu önderimizin en büyük hayali bir dünya turuna çıkmak ve Türk Dili ve tarihi hakkında çalışmalar yapmaktı eğer ömrü yetseydi ve  kurduğu Türkiye Cumhuriyeti istediği mevcudiyete kavuşsaydı bir dünya turu yapma istiyordu fakat ömrü yetmedi . Reşat Nuri Güntekin ’in ‘’Çalıkuşu’’ kitabını pek severdi ve hep yanında taşırdı . Atamızın boyu 1.74 son dönemlerine kadar kilosu 76 idi. Fakat hastalığı sebebiyle son demlerinde 46 kiloya kadar inmiştir . 43 numara ayakkabı giyerdi . Eşi Fikriye hanımın mezarının nerede olduğu henüz bilinmemektedir
Bir diğer konu ise Ulu önderimiz Cumhurbaşkanlığından sıkılmasıdır . Atamız halkından geride kaldığı onlarla iç içe olamadığını ileri sürmüş zaman zaman cumhurbaşkanlığından sıkıldığını söylemiştir . Düzen takıntısı vardı . Kendi başına tıraş olmazdı .  Atamız fazla sayıda kahve ve sigara tüketirdi hatta kendisini muayene ettikten sonra kendisine kaç paket içtiğini soran doktoruna sayısını düşüreceğini bildiği için sekiz paket demiştir . Doktor bunu iki pakete düşürmesini söyleyince ben zaten iki paket içiyorum bundan sonra sizin izninizle içeceğim demiştir. Atamız bunların dışında çok iyi yüzme bilirdi ve bol bol bilardo oynardı . Sık sık ata binerdi .En başarılı olduğu ders matematiktir . ulu önderimiz yağcılığa çok kızardı bir gün yemek masasında kendisine sık sık öven bir adama beni övme sözlerini bırakınız gelecek için neler yapacağız bunlardan bahsediniz demiştir . Gayet mütevazi ve kibar bir insandır . Balolarda sık sık dans etmeyi severdi.Ve hayatının sonuna kadar daima karakterli ve onurlu bir insan olarak yaşadı . 

Ruhun şad olsun Büyük ATATÜRK
Yazar: SALİH YILDIZ 

0 yorum: