YEREL YÖNETİMLER

 Öğretim Görevlisi Alper EYİNÇ ile Röportaj
·       Merhaba hocam vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
ALPER EYİNÇ: Ben teşekkür ederim.
·       Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
ALPER EYİNÇ: Benim ismim ALPER EYİNÇ 2kasım 1984 doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Antalyada bitirdim. Lise öğrenimimi Sivas’ ta tamamladım.Üniversite hayatımda 2 yıllık bir mühendislik tecrübem oldu. Daha sonra kendime yakın hissettiğim bölüm olan Eğitim Bilimleri alanında öğrenim görmek istedim.Eğitim Fakültesi sınıf öğretmenl

iği bölümünü kazandım. Tokat’taki 4 yıllık eğitimden sonra 2 yıl yüksek lisans eğitimini tamamladım. Eskişehir Anadolu Üniversitesi uluslararası ilişkiler son sınıf öğrencisiyim.
·       Sevdiğiniz şeyler nelerdir?
ALPER EYİNÇ: Sporla ilgilenmeyi seviyorum.Ögrencilik yıllarımda basketbol veleybol hentbol branşlarında oynadım.Lise takımında oynarken  Türkiye 8.liği  derecemiz var.
·       Bu mesleğe nasıl karar verdiniz?
ALPER EYİNÇ: Türkiye  Eğitim Gönülleri Vakfında bir dönem gönüllü eğitimcilik  yaptım.Toplum gönüllülerinde ve burda öğrencilerle yaşadığım diyolaglar neticesinde ben bu alana ait olduğumu düşündüm ve bu mesleği seçmekte karar kıldım...
·       Mesleğinizden menmun musunuz?
ALPER EYİNÇ:Mesleğimi seviyorum. Çünkü öğrencilerle ilgilenmeyi insanları bir obje olarak merkeze koymayı seviyorum.Çünkü eğitimin nihai amacı mutlu insanlar mutlu bireyler  yetiştirmek.Bu vesileyle  aynı deniz hikayesi gibi bir veya birden fazla insana  yardımcı olabilirsek  ne mutlu bizlere..
·       Kariyerinize baktığınızda hangi adımlar atmış olmanın kendi adınıza önemli olduğunu  düşünüyorsunuz?
ALPER EYİNÇ: Şöyle gözden geçirdiğim zaman kariyerimde bir çok dönüm noktalarım var.İlk meslek hayatımı bir köy öğretmeni olarak başladım ama bulunduğum yerde kalmadım sürekli bi meşguliyet sürekli bi kariyer kovalamacası içerisinde yer aldım. Eğer bu mesleği düşünecek insanlar  bir köy okulunda çalışmalarını çok uygun buluyorum. Çünkü orda herşeyi öğretiyolar  size. Yeri geliyor bir lavoba temizliyorsunuz , yeri geliyor bahçe temizliyorsunuz,yeri geliyor çocuğun ilaç saatini hatırlatmanız gerekiyor. Onlarla yemek yiyorsunuz bir aileden bir farkınız olmuyor. O yüzden bizim tabirimiz şudur; tebeşir tozu   yutmayan bir öğretmen öğretmen sayılmaz derler. Bizde çok şükür fazlasıyla yuttuk...
·       Kariyerinizde hangi adım sizin için en önemli dönemeçler oldu?
ALPER EYİNÇ: En önemli dönemeçlerimden birini anlatacak olursam, burda Divriğ’den bahsetmem lazım. Divriğ Danaca Sadık Özgür ilkokulundaki öğrencilerimi hiçbir zaman unutmuyorum.Belkide benim için kariyerimin başlangıcını  oluşturan  temel insanlar olduğunu düşünüyorum.Biz orda şunu gördük;bir veli toplantısı yaptığımız zaman bir kişi bile file vermiyordu.Her sorunlarıyla ilgilenen bir aile potresi çiziyorlardı.Tabi biliyorsunuz eğitimin 3 ayağı vardır. 1.si öğrenci 2.si öğretmen 3.si ailedir. Ben bu noktada o okulumda aldığım keyifi ve hazzı ilerleyen yıllarda mutlu olmuş olsamda ilkler unutulmaz dersiniz ya bizde bu noktada köşe başı diyebileceğimiz dönemecler noktalarından düsünebiliriz...
·       Üniversiteli öğrencilere kariyer hedeflerine ulaşmaları için neler yapmalarını önerirsiniz?
ALPER EYİNÇ: Gençlerin geleceğinde hangi adımlar atması gerekiyor ne yapması gerkiyor veya bu aşamaya geldiğinde ne yapması gerekiyor.Bir takım öğreti becerilerini vermeye çalışıyoruz.Artık nano teknolojiye ulaşmış bir dönemdeyiz .Prof.Dr.Aziz SANCAR Beyfendiler nobel ödülü alarak bizim için  bir ışık olmuştur.Bunu görebiliyorsak eğer, bunu belli bir yaş belli bir birikimle ve emek harcayarak   almıştır.Bizlerde yapabiliriz önce öğrenciye kaybetmiş olduğu özgüveni  kazandırmamız  lazım  ve onunla birlikte gizli gücü ,potansiyeli neyse onu harekete geçirmek adına hamleler yapılması gerektiğini düşünüyorüm.Biliyorsunuz her oyunun bir kuralı vardır ve bu kurala göre oynanır.Eğer oyunun kuralı buysa, eğer sınavlardan başarılı bir şekilde yol almak istiyosak bunuda gercekleştirmemiz gerekiyor...
·       Biz öğrencilre ne mesaj vermek istersiniz?
ALPER EYİNÇ: Ben burdan öğrencilerime  sesleniyorum.Gizli güçlerinin, potansiyellerinin  artık farkına varmaları gerekiyor. Bize hocamız şöyle derdi; Artık siz giden trenin son vagonlarısınız derdi. Bende öğrencilerim  için aynı şeyi söylüyorum.Artık son vagon olarak düşünürseniz kendinizi biraz daha gayretle biraz daha çaba göstererek birazda hocalarımızı bu noktada sıkıştırarak bu noktada başarılı olacağımızı düşünüyorum.Hedeflerinizi ortaya koyunki size
birşeyler yapabilsin. Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez...

·       Vakit ayırdırdığınız için teşekkür ederim Hocam...

Yazar: Ayşe AKTAŞ 





0 yorum: